22 Temmuz 2015 Çarşamba

Oliver Twist (Charles Dickens)



Hikaye, yolda, evde, geçiyor.

Hikayenin kahramanları,

  • Oliver Twist,
  • Hasta bakıcı Sally,
  • Bay Bumble, (Güçsüzler Evi'nin müdürü)
  • Bay Grimwig,
  • Bay Brownlow,
  • Bay Monks,/ Gerçek ismi: Edward Leeford+Oliver'ın Ağabeyi
  • Bayan Rosa,
  • Bayan Nancy,
  • Bill Skyes,
  • Bayan Maylie,
  • John Dawkins,
  • Bay Fagin,
  • Charley,
  • Bay Sowerberry,
  • Bayan Sowerberry,
  • Charlotte,
  • Noah,
  • Doktor Losberne,

Bir gün iki arkadaş yolda giderken bir kadına rastladılar. Kadın yalpalayarak yürüyordu. İki arkadaş onu Güçsüzler Evi'ne götürdüler. Hasta bakıcı Sally kadının doğum yapmak üzere olduğunu müdüre bildirdi. Bu arada o iki adam da gitmişti. Hasta bakıcı Sally kadının doğum yapmasını sağladı. Kadın doğurduktan birkaç dakika sonra öldü. Polisler bu kadının kimliğini araştırmaya başladılar. Müdür doğan çocuğun ismi Oliver Twist koydu.

Oliver birkaç yılını bu güçsüzler evinde geçirdi. Sonra kilisenin bakım evine verildi. Kilise devletin yönetimindeydi. Oliver yeni evinin nasıl bir yer olduğunu çok merak etmeye başlamıştı. Bay Bumble Oliver'ı kilisenin bakım evine bıraktı. Oliver bu bakım evinde kendine yeni arkadaşlar edindi. Bir gün arkadaşlarından en şişman olanı Oliver'a şöyle dedi: "Biz çok açız, gidip yemekleri dağıtan ablaya söyleyebilir misin?". Oliver'da "neden ben?" diye sordu. Diğerleri: "Çünkü sen yeni geldin ve çok cesursun" dediler.

Oliver gidip abladan tekrar yemek istedi. Sonra oradaki abla Oliver'ı kulağından çekip müdürün odasına götürdü. Müdür onu karanlık odaya hapsetmelerini istedi. Oliver orada beş gün kaldıktan sonra Bay Bumble Oliver'ı gelip aldı ve Oliver tekrar kilisenin bakım evine geldi. Birinci gün Oliver
hiç yaramazlık yapmamıştı ama ikinci gün aynı şeyleri oradaki arkadaşları da söyledi. Oliver tekrar gidip doymadıklarını ve daha çok lapa istediklerini söyledi.Abla kilisedeki gibi onu kulağından tutup Bay Bumble'ın yanına götürdü. Bay Bumble onun karanlık odaya hapsedilmesini istedi.

Müdür Bumble güçsüzler evinin kapısına bir ilan asmıştı. "İyi bir evlat ya da çalışkan bir yardımcı mı arıyorsunuz? Öyleyse Oliver Twist tam size göre. Oliver 10 yaşında oldukça zeki, çalışkan, uysal, güçlü ve becerikli bir çocuğumuzdur. Böyle bir çocuk arayanlar lütfen yönetimimize başvursunlar. Çocuğun birkaç aylık bakımı için parasal destek verilecektir." Müdür Bumble Oliver için hiç de inanmadığı kelimeleri yazmıştı. Başkalarının ilgi duyacağına inanıyordu.
4
Bay Sowerberry bu ilanı görünce hemen Bay Bumble'ın yanına gidip çocuğu istedi. Oliver beş gün karanlık odada durduktan sonra karanlık odadan çıkmıştı. Sonunda gün ışığı gördüğüne çok sevinmişti. Gözleri ışığa alışmadığı için acıyordu. Bay Sowerberry Oliver'ı alıp evine götürdü. Evdekiler Oliver'a çok kötü davranıyordu. Oliver buradan dört gün sonra kaçmaya karar verip beşinci gün ay ışığının altında kaçtı.

Bay Sowerberry'nin evindeyken onların hep Londra'dan bahsettiğini duymuştu. Oradakilerden çok sıkılmıştı ve Londra'ya gidiyordu. Londra'ya giderken o kadar açtı ki, neredeyse bayılacaktı. En sonunda bir kasabanın kenarında bir evin karşısında oturdu. Bir teyze onu görüp ona birazcık yemek verdi. Oliver o teyzeye oradan ayrılırken çok fazla kez teşekkür edip oradan ayrıldı. Kasabadan ayrılacakken John adında başka bir çocukla karşılaştı.

John onu bir lokantaya götürüp iyice doymasını sağladı. John Oliver'a birlikte Londra'ya gidelim mi diye sordu. Oliver kabul etti. Yolda giderken artık bir arkadaşı olacaktı. John Orada Fagin diye bir arkadaşının olduğunu söyledi. Fagin'in Oliver'a yardım edebileceğini söyledi. John ile yola çıktılar. Londra'ya ulaştıklarında John onu Fagin'in evine götürdü. Oliver onların aslında yan kesici olduklarını bilmiyordu.

Fagin orada Oliver'a yankesiciliği öğretmişti. Oliver ilk görevinde John ve Charley'in arkasından gidiyordu. Bay Brownlow adında birisinin cüzdanını çalacaktı ama yapamadı ve bunu John ve Charley yaptı. Sonra Bay Brownlow bunu Oliver'ın yaptığını düşünüp onun arkasından koşmaya başladı. Oliver da bu arada koşuyordu. Bay Brownlow kitapçıdan aldığı bir haberle bunu Oliver'ın değil başka iki kişinin yaptığını ve onların yan sokakta olduğunu öğrendi.
8
Bay Brownlow Oliver'a çok iyi bakıyordu çünkü onu yanlışlıkla suçlamış; bu sebepten dolayı evine almıştı. Yankesiciler beş gün sonra Oliver'ın yerini saptayıp kitapçıya giderken onu kaçırdılar. Yankesicilerin başkanı Fagin Oliver'ın yepyeni giysiler giydiğini görünce "çıkar bunları ve şu eskileri giy" dedi. Oliver eskileri giydi. Fagin yeni kıyafetin ceplerini karıştırıp birkaç pound buldu.

Yankesiciler Oliver'ı suçlamak için bir soygun yapacaklardı. Ertesi gün soyguna Bill Skyes ve Oliver gideceklerdi. Soygun yerine geldiklerinde Oliver gidip bir çalının arkasına saklandı. O anda onlara beklenmedik bir mermi yağmuru başladı. Oliver kaçmaya çalışırken kolundan vuruldu. Bill Skyes yanındaki tabancayla kendini koruyordu. Oliver bu arada oradaki evin içine girip kapıyı kalan tüm gücüyle çaldı. 

Kapıyı açan yaşlı bir bayandı. Onu içeri aldı. Sonra da Doktor Losberne gelince Oliver'ı tedavi etti. Oliver birkaç gün sonra iyileşti. Orada Bayan Rosa ile çok iyi arkadaş oldular. Oliver Rosa'ya artık 'abla' diyordu. Birkaç gün bile ayrı kalsalar çok üzülüyorlardı. Yaz olunca Bayan Maylie ona yazlık evini gösterdi. Ertesi gün de yazlık evine gittiler. Oliver orada denize girdi. Rosa da Oliver'a yüzme dersi veriyordu.

O akşam Oliver camdan bakınca kapıda iki adam gördü. Birisinin Fagin olduğunu biliyordu ama diğerini tanımıyordu. Aslında o Oliver'ın abisi Monks'tu. Gerçek adı Edward Leeford'tu. Ertesi sabah, tekrar eski evlerine döndüler. O akşam Nancy adında bir kız onların bulunduğu eve gidip zili çaldı. Kapıyı Bayan Rosa açmıştı. Bayan Rosa'ya Oliver'ı yok etmek için bir plan hazırladıklarını ve bu planı çok yakında gerçekleştireceklerini söyleyip gitti. Şunu da söyledi: "Londra köprüsünün altında buluşup konuşabiliriz."
12
Oliver Rosa'ın yanına gidip "Bay Brownlow'u tanıyormusun?" diye sordu. Rosa "tanıyorum" diyince, "beni onun yanına götürür müsün" diye sordu. Rosa da "bu aşkam hemen şimdi gidebiliriz" dedi. Oliver "hemen şimdi gidelim" dedi. Bay Brownlow kapıya bakınca Oliver'ın geldiğini gördü. Bay Brownlow çok sevinmişti. Rosa Bay Brownlow'a Nancy'den aldığı bilgileri aktardı.

Ertesi akşam Rosa ile Bay Brownlow Nancy ile görüşeceklerdi. O akşam konuşurlarken Charley, Nancy'yi izlediği için bütün hızıyla Fagin'in evine doğru koştu. Fagin'in evine varınca gördüklerini hemen Fagin'e anlattı. Bunu Bill Skyes da öğrenince Nancy'yi öldürdü ve çekip gitti.

Bay Bumble Oliver'in iyi bir çocuk olduğunu öğrenince hemen Londra'ya gidip Bay Brownlow ile konuştu. Bay Brownlow Monks adında birisiyle konuşacaklarını söyledi. Monks'un evine gidip kapıyı çaldılar. Monks kapıyı açınca Bay Brownlow içeri girip "Merhaba Bay Monks, gerçek adıyla Edward Leeford". Monks bunları nereden bildiğini hiç soramadan donup kaldı. Sonra da arkadan Bay Bumble içeri girdi ve ona bir belge uzattı. "Bu belgeyi imzalamazsan seni hapse attırırız" dedi. Monks bunu imzalayınca babasından kalan miras Oliver'a verildi.

Oliver artık çok güzel bir yaşam sürüyordu.


SON


Ben bu kitaptan yoksulluğun çok zor bir durum olduğunu öğrendim. Örnek olarak varlıklılar yoksullara yardımları edebilirler.  Beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum.


19 Temmuz 2015 Pazar

At-Adam Tagus (Adam Blade)




Hikaye, yolda, düzlükte ve hapishanede geçiyor.

Hikayenin kahramanları,
  • Tom,
  • Ellenna,
  • Tom'un atı Fırtına,
  • Ellenna'nın kurdu Gümüş,
  • Victor (çoban),
  • At-Adam Tagus
Victor bir anda uyandı, sonra hemen sürüye baktı; sürü sakince otluyordu. Kabus gördüğünü düşündü. Dün dört tane buzağı telef olmuştu. Bunu kimin yaptığını kimse bilmiyordu. Sonra Victor hiçbir şey olmadığını anlayınca tekrar uyumaya çalıştı ama başaramadı. Daha sonra toynak sesleri duymaya başladı. Toynak sesleri gittikçe yakınlaşıyordu. En sonunda Victor'un yanında bir at belirdi. Atın yarısı insan yarısı attı. Sonra da Victor'a saldırıp sürünün yanına gitti. Victor kafasına aldığı darbe sonucuyla daha fazla şey göremedi ve bayıldı.

Tom, haritaya bakıp nereye gideceklerini öğrendi. Orta Ovalar'a gideceklerdi. Yola hemen koyuldular. Yolda giderken, akşam oldu ve bu nedenle kamp kurmak zorunda kaldılar. Ertesi gün yollarına devam ettiler. En sonunda Orta Ovalar'a gelmişlerdi. Orta Ovalar'da bir sürü hayvan kaçıyordu. Arkalarında da bir at-adam vardı. Tom ve Elenna, Fırtına ve Gümüş ile birlikte sürünün içine karışıp kaçmaya başladılar. 

Arkalarındaki at-adam o kadar hızlıydı ki Fırtına'nın ondan hızlı olması biraz zordu ama Fırtınanın hızı ile sürünün hızı aynıydı. Arkalarındaki at-adam gittikçe onlara yaklaşıyordu. Bu nedenle sürü hızını arttırdı. Fırtına da hızlandı. En sonunda birkaç tane koyun arkada kaldı ve at-adam onları öldürüp yedi.

Tom yakınlarda iki tane insan görmüştü. Elenna, Gümüş ve Fırtına'yı yemek bulmaları için göndermişti. Bu nedenle yalnızdı. O adamlar sürünün kaçtığını gördüğünde onları durdurup sayısına baktı. Birkaç koyun eksik olduğu için bunu Tom'un yaptığını düşünüp onu yakaladılar ve elindekileri aldılar. Onu bir kasabaya götürüp kasabanın belediye başkanı ile görüştürdüler. Tom'un birkaç koyun öldürdüğünü düşündükleri için onu hapse attılar.
4
Tom, hapishaneye girdiği için üzülmüştü. Aslında o hiçbir şey yapmamıştı. Oradan arada sırada geçip giden bir nöbetçi vardı. Nöbetçi bir ucubeye benziyordu. Tom, nöbetçiye oradan ayrılırken bana neden yemek vermedin diye sordu. Sonra hemen aklından bir plan hazırlayıp planı hemen uyguladı. Eline hemen bir pamuk alıp anahtar deliğine soktu.

Sonra orada durup bekledi. Nöbetçi kapıyı açıp ona yemek verip gitti. Kapıyı kilitleyince pamuk yere düştü ve kapı açık kaldı. Tom nöbetçinin gitmesini bekledikten sonra kapıyı açıp dışarı çıktı. Sonra eşyalarını aramaya başladı. Eşyalarının bulunduğu odaya girdiğinde eşyalarını göremedi. Sonra kapının olduğu tarafa bakınca eşyalarını gördü ve onları alıp oradan çıkmaya çalıştı. O sırada nöbetçi onu görmüştü. Nöbetçi onu yakalamaya geldiği için Tom hemen balkona çıktı.

O sırada Elenna Tom'un orada olmadığını fark etmişti. En son nerede olduğunu biliyordu. Sonra Gümüş ayak izleri buldu ve o izleri takip etmeye başladı. En son hapishaneye geldiler ve Tom'u orada aramaya başladılar. hapishanenin etrafında dönerken Tom'u balkonda görmüşlerdi. Elenna Tom'a kalkanını fırlattı. Tom kalkanı alıp aşağıya yavaşça indi. Çünkü Arkta'nın vermiş olduğu tüy onu düşerken yavaşlatıyordu.

Tom aşağıya inip kaçtı. Elenna'ya onu nasıl bulduklarını sordu. Elenna da "Gümüş ayak izlerini görüp o izleri takip ettiği için seni bulabildik" dedi. Sonra tekrar Orta Ovalar'a döndüler. Orta Ovalar'da at-adamı bulmaya çalışıyorlardı. At-adamı ararken Victor'u bulmaya başardılar. Tom ile Elenna onu tanımıyorlardı. Onla karşılaşınca Tom ne olduğunu sordu. Victor Tagus adında bir at-adamın ona saldırdığını ve kafasına vurduğunu söyledi.

Tanıştıktan sonra onu kasabaya götürüp bıraktılar. Belediye Başkanı'nın çocuğu olan Victor Tom'a teşekkür etti. Artık Tom'un masum olduğu kanıtlanmıştı. Tom ve Elenna tekrar Tagus'u aramaya döndüler. Tagus'u gördükten sonra Tom onun yanına gitmek için dereyi geçmesi gerekiyordu. Dere en fazla beş metre olduğu için Fırtına'nın geçmesi kolaydı. Fırtına geriye çekilip bütün gücüyle atladı. Sonra hızlıca koşup dereyi geçti.

At-adam yakınlarda olduğu için onlara saldırmaya hazırlanıyordu. Tom bir anda atın ayağında altın bir nal olduğunu fark etti. Onu sökebilirse at-adam'da artık özgür kalıp Avantia'yı koruyacaktı. Fırtına Tagus'tan kaçmaya başladı. Tom Fırtına'nın üstünde olmadığı için Tagus Tom'a bir çitme attı. Tom sersemlemişti. Sonra nala bakınca biraz gevşemiş olduğunu gördü. sonra kılıcını alıp hemen altın nalı söktü ve at-adam özgür kaldı.

Biraz sonra Aduro karşılarında belirdi. Aduro onlara bir sonraki canavarın Kar Canavarı Nanuk olduğunu söyledi. Tom Aduro ile biraz daha konuşup Aduro'nun görüntüsünün kaybolmasını izledi. Sonra Nanuk'un olduğu Donmuş Ovalar'a doğru yola çıktı.



SON 


Ben Ali Toprak Dalkıran, bu kitaptan her şeyi yapmadan önce düşünmenin faydalı olacağını çıkardım. Peki siz ne çıkardınız? Lütfen yorumlarınızı yazınız.