31 Ağustos 2014 Pazar

Özet Babam Okulun En Çalışkanı - Toprak Işık



Hikaye, evde, iş yerinde, okulda ve arabada geçiyor.

Hikayenin kahramanları,

  • Öykü,
  • Cem Bey (Bertan’ın babası),
  • Bertan,
  • Buket Hanım,
  • Gülperi Hanım,
  • Rüstem Bey,
  • Kütük Rüstem,
  • Haluk,
  • Şişman Remzi,

Günlerden bir gün, Bertan okulda Öykü ile konuşuyormuş. Konuşurken Öykü’nün saçına bir arı gelmiş. Bertan da “ARIIII” diye bağırmış. Onlar teneffüsteyken Bertan’ın babası da öğretmen ile konuşuyormuş. Bertan’ın babası Bertan’ı alıp eve dönmüş. Bertan hiç ödevlerini yapmayan bir çocukmuş. Ogün de Bertan ödev yapmadığı için babası gelip odasından bilgisayarı kaldırmış. Bertan babası bilgisayarı götürürken koşa koşa gelmiş ve onu durdurmaya çalışmış ama olmamış. Bertan’ın babası bilgisayarı dışarı koymuş.

Akşamleyin yattıklarında bir değişim olmuş ve Bertan babasının yatağında babası da Bertan’ın yatağında uyanmış. Yani babası Bertan, Bertan da babası olmuş. Kahvaltı yapacaklarmış, Bertan babasına kahvaltı yapmasını söylemiş ama babası zor yapıyormuş. Çünkü o şu an Bertan’ın bedenindeymiş. Kahvaltıyı yedikten sonra Bertan babasının arabası ile iş yerine gidecekmiş. Babası da servisle Bertan’ın okuluna gidecekmiş. Ogün babası bütün sınıfı şaşırtmış ve herkesin ağzı açık kalmış.

Herkes “Bir günde her şeyi öğrendi” diyormuş. Bertan da babasının iş yerinde ilk gün biraz kötü olmuş ama ilk günü düzeltmeyi başarmış. Eve geldiklerinde ne yaptıklarını sormuşlar. Birbirlerine ne yaptıklarını anlatınca uykuya gitmişler. Sabah olunca, kahvaltılarını edip, yine işlerine gitmişler. Yine Bertan’ın babası Bertan’ın okuluna, Bertan da babasının iş yerine gitmiş. Bertan ikinci günü iyi geçirmeye çalışmış. Bu arada Bertan’ın babası da sınıf birincisiymiş. Bertan’ın babasının gözünde oğlunun iyi bir öğrenci olması varmış.

Şişman Remzi, babası ile eve dönüyormuş. Eve geldiklerinde yarın olunca Cem Bey’i çağıracaklarını söylemişler. Çünkü Şişman Remzi ile Kütük Rüstem hiç çalışkan değillermiş ve Bertan’ın nasıl bir günde okulun birincisi olduğunu düşünüyorlarmış. O yüzden de Bertan’ın babasını çağıracaklarmış. Yarın olunca, Cem Bey’i telefon ile çağırmışlar. Cem Bey geldiğinde, Şişman Remzi’ye bir hızlı okuma çipi vermiş. Aslında o bir kağıtmış. Ama Şişman Remzi onun özel bir şey olduğunu sanmış ve onu almış.

Şimdi sıra Kütük Rüstem’deymiş. Kütük Rüstem’e de aynı şeyi vermiş. Şimdi ikisi de sınıf birincisiymiş. Şimdi Cem Bey’in işe gitmesi gerekiyormuş. Bertan hemen arabaya atlayıp işine gitmiş. Çünkü işini kaçırmak istemiyormuş. İşine geldiğinde koşa koşa iş yerine gitmiş. Oraya geldiğinde hemen işe başlamış. Arkadaşı Haluk geldiğinde ona “biraz geç kaldığını” söylemiş. Haluk da ona “bir şey olmaz” demiş.

Bu arada da Cem Bey, okulda Öykü ile bilgi yarışı yapıyordu. Cem Bey önde gidiyordu. Çok yakında onu yenecekti. Cem Bey onu yenince öğretmeni de Cem Bey'e bir kaç gün sonra yapılacak bilgi yarışmasına gitmesini önermiş. Cem Bey de kabul etmiş. Eve döndüklerinde birbirlerine ne yaptıklarını anlatmışlar. Akşam olunca da yatmışlar. uyandıklarında Bertan iş yerine Cem bey'de okula gitmiş.

Bertan iş yerine geldiğinde biraz erken geldiğini anlamış; ama erken gelmek hep iyiymiş. Arkadaşı Haluk'u göremeyince biraz şaşırmış. İş yerine gidip orada çalışmaya başlamış. Cem Bey, okula geldiğinde sınıfına doğru yürümüş ve derse başlamışlar. Derste Bilgi yarışması için alıştırma yapacaklarmış. Bertan haluk geldiğinde "neredeydin" diye sormuş. Haluk da "arabam bozulduğu için yürüyerek gelmek zorunda kaldım" demiş..

Bertan çalışırken, Cem Bey Buket Hanım'ın anlattıklarını çok iyi dinliyormuş. Bertan, işinden çıkacakken Gülperi Hanımla karşılaşmış. Sonra da "yarın size gelebilir miyim?" demiş. Bertan "Tabi gelebilirsiniz" demiş. Evlerine döndüklerinde yine birbirlerine ne yaptıklarını anlatmışlar. Yarın, Gülperi Hanım geleceği için çok heyecanlıymışlar. Yemeklerini yiyip uyumuşlar.

Ertesi gün çok değişik bir şey fark etmişler. Eski bedenlerine geri dönmüşler ve Gülperi Hanım'ı beklemeye başlamışlar. O sırada da kahvaltıyı hazırlamaya başlamışlar. Gülperi Hanım geldiğinde, kahvaltılarını yapmışlar ve sonra Cem Bey, Gülperi Hanım'ı iş yerine götürmüş. Bertan da okuluna gitmiş. Bertan hemen olan şeyleri düzeltmek için çalışmaya başlamış her şeyi düzeltemese de elinden geleni yapmış

Artık bilgi yarışmasına Öykü katılacakmış. Cem Bey de iş yerindeki eşyaları düzeltiyormuş. Öykü bilgi yarışmasında birinci olmuş. Öykü'ye altın madalya takmışlar ve çok mutlu şekilde okula dönmüş. Onun kazandığını duyunca bütün sınıf çok sevinmiş ve bunun için bir kutlama düzenlemişler. Yemekleri dışarıda yemişler ve öğretmenleri de onlara meyve suyu almış.

Cem Bey'in toplantıya gitmesi gerekiyormuş. Toplantıda arkadaşlarına "Artık, hafta sonu da çalışmamız gerek, çünkü daha fazla iş yaparsak daha çok kedimizi geliştiririz" demiş. Bertan servise binip eve dönerken ödevlerini yapıyormuş. Eve geldiğinde az ödevi kaldığı için onları da bitirmek istemiş ve masasına oturup ders çalışmış. Babası gelince birlikte yemek yemişler. Sonra da uyumuşlar.




_ . - . _  S   O   N  _ . - . _  



29 Ağustos 2014 Cuma

Özet Haberi



"Babam Okulun En Çalışkanı" çok yakında özet satırlarında...


         

                              Duyuru
                     
     (Yanlış anlamayın özet satırlarda gibi bir şey...)

9 Ağustos 2014 Cumartesi

Heidi Kitap Özeti (Johanna Spyri)



Hikaye, Alp Dağlarındaki Kulübede, yolda, Peter ve Klara'nın evinde geçmektedir.

Hikayenin kahramanları :

  • Heidi,
  • Peter,
  • Klara,
  • Dete (Heidi'nin bakıcısı),
  • Peter'in annesi,
  • Peter'in büyük annesi,
  • Alp Dede (Heidi'nin büyük babası),
  • Klara'nın annesi,
  • Klara'nın babası,
  • Klara'nın annesinin hizmetçisi,
Sıcak bir haziran gününde Dete, Heidi'yi büyük babasına bırakıp işe gidecekmiş. Alplere gelince yavaş yavaş yukarı çıkmaya başlamışlar. Heidi'nin büyük babasının yanına gelince, Dete Heidi'yi büyük babasına bırakmış ve geri dönmüş. Heidi büyük babasını görünce çok mutlu olmuş. Büyük babası Heidi'yi kulübeye getirmiş. Heidi yukarı kata çıkmak istemiş. Büyük babası merdiveni getirmiş ve Heidi yukarı çıkmış.

Yukarıdaki samanları görünce onlardan bir döşek yapmayı düşünmüş. Sonra da aşağıya inmiş. Birkaç gün sonra, büyük babası buralarda keçileri otlatan birisi olduğunu söylemiş. Onun adı da Peter'miş. Peter akşamleyin geri döndüğünde yeni birisini görünce şaşırmış. Alp dede Peter'i Heidi'yle tanıştırmış. Peter Heidi'yle tanışınca çok mutlu olmuş.

Yarın Peter ile keçileri otlatmaya gidecekmiş. Yarın olduğunda, Peter ile Heidi keçileri otlatmaya çayıra gitmişler. Keçiler ot yerken, onlar ayakta durmaktan yoruldukları için çimenlere yatarak havaya bakmışlar. Akşam olmaya başlayınca geri dönmüşler. Heidi dedesine neler yaptıklarını anlatmış. Yemek yedikten sonra da uyumuşlar. 

Diğer gün, Alp Dede, Heidi'yi Peter'lere götürmüş ve eve dönerken Heidi'ye akşam üstü gelip seni alacağım demiş. Heidi, Peter ile çok eğlenmiş. Peter'in annesini ve büyük annesini görmüş. Akşam üstü Heidi'yi gelip almış ve eve dönmüşler. Alp Dede akşam yemeğini hazırlamış. Yemeklerini yedikten sonra Heidi merdiven ile yukarıya çıkıp samandan yatağına yatmış.

Heidi uyandığında aşağıya inmiş ve dedesine acıktığını söylemiş. Heidi yine Peter'lere gitmek istiyormuş. Oraya geldiklerinde evin tamire ihtiyaç duyduğunu görmüşler. Alp Dede Heidi'yi bırakıp aletlerini alıp gelmiş ve evi tamir etmiş. Alp Dede de içeriye girmiş ve orada öğlen yemeğini yemişler. Yemek yedikten sonra kulübelerine gitmişler. 

Heidi kendi kendine oyun oynarken eğleniyormuş. Akşama kadar kendisi ve keçilerle oynamış ve içeri girmiş. Dedesine acıktığını söylemiş. Birkaç dakika sonra dedesi ona yemek yapmış. Heidi yemeği çok beğenmiş ve döşeğine gidip yatmış. Ertesi gün Heidi zor uyanmış. Aşağıya indiğinde dedesinin kahvaltıyı hazırlamış olduğunu görmüş. Kahvaltılarını ettikten sonra Peter gelmiş ve Heidi onunla birlikte keçileri otlatmaya gitmiş.

Eve döndüğünde, yemeklerini yedikten sonra yatmışlar. Heidi uyandığında, dışarı çıkınca Dete'yi görmüş. Dete onu şehre götürecekmiş, orada bir arkadaş olduğunu söylemiş. Şehre gelince, otobüse binip o eve gitmişler. Zili çalmışlar ve içeri girmişler. Heidi içeri girince Dete, buradaki arkadaşı göstermiş ve daha sonra işine geri dönmüş. O arkadaş ile tanışmış ve onun adının Klara olduğunu öğrenmiş. 

Onunla her gün oynamaya başlamış ve onun altında bir sandalye olduğunu görmüş. Yürüyen bir sandalyeymiş o. Klara'nın babası yokmuş ama annesini görmüş. Annesinin bir de hizmetçisi varmış. Bir gün Klara'nın babası gelecekmiş. Heidi Klara'nın babasını göreceği için çok heyecanlıymış. Klara'nın babası geldiğinde onu görmüş. 

Heidi Alp Dağlarını çok özlüyormuş ve oraya gitmek için her gece uyur gezer olup apartmanın kapısını açıp geri dönüyormuş. Apartmanın kapısının açık kalması evdeki kişileri korkutuyormuş. Bir akşam Klara'nın annesinin hizmetçisi gidip bakmış ve onun Heidi olduğunu anlamış. Ertesi gün, Heidi Alp Dağlarından uzak kaldığı için ağlamaya başlamış. Klara'nın annesinin hizmetçisi de onu yine dedesinin yanına götürmüş. 

Günlerden bir gün Klara, Heidi'nin yanına gelmiş. Heidi Klara ile çok güzel günler geçiriyormuş ama Peter bundan çok rahatsız olmaya başlamış. Heidi ile Klara uyurken Klara'nın yürüyen sandalyesini uçurumdan aşağıya atmış. Klara ile Heidi uyandıklarında dışarı çıkmışlar. Alp Dede Klara'yı yürüyen sandalyeyi bulamadığı için çimenlerin üzerine bırakmak zorunda kalmış. Heidi gelince Klara'yı kaldırmaya çalışmış ama olmamış. Gidip Peter'i çağırmaya karar vermiş. İkisi birlikte denemişler ve Klara'nın bir adım atmasını söylemişler.

Artık Klara yürümeye başlamış ve kulübeye geri döndüklerinde Peter Alp Dede'ye Klara'nın sandalyesini uçurumdan aşağıya attığını söylemiş. Peter artık Klara'yı seviyormuş ve artık üçü birlikte oynuyorlarmış. Klara'nın annesi bir gün gelmiş Klara'yı eve götürmek zorunda kalmış. Klara'yı ayakta görünce çok şaşırmış. Nasıl kalktın diye sorunca Klara da "Arkadaşlarımın sayesinde" demiş. Klara'nın annesi de Klara'yı alıp eve dönmüş.





...    S   O   N    ...